Ben emekli olduğumda Güven henüz çalışıyordu. Onu birkaç kez çalıştığı bankada ziyaret ettim. Her seferinde bana yakınlık gösterdi ve en iyi şekilde ağırladı. Geniş, sıcak ve kucaklayıcı bir dünya görüşü vardı. Alçak gönüllü, nazik ve herkese karşı saygılıydı. O da hepimiz gibi taviz veremeyeceği düşüncelere sahipti. Yine hepimiz gibi bu yüzden olması gereken, hak ettiği yerde değildi. İdealist ödünsüz tavırları yakınlarını incitse de saygı duyulan, önemsenen bir kişilik sahibiydi. Onunla arkadaşlık etme olanağı bulduğum için mutluluk duyuyorum. Ve bu yüzden eksikliğini en fazla hissettiğim dostlarımdan biridir.  

Emekliliği ile ilgili tasarıları olan ender arkadaşlardan biriydi. Yürüyüş yapmak, çantasında kitap taşıyarak yakaladığı boş anlarda birkaç satır okumak onun en hoşuna giden şeylerdi. Sevgili eşi Nilgül Hanımla yaptığı dansları imrenerek izlerdik. Dans denen şey bu kadar mı güzel yapılır, dans figürleri bu kadar mı güzel uygulanır, dans ederken zerafet bu kadar mı güzel ifade edilebilirmiş! Noksan kalan sohbetlerimizi öbür yanda sürdüreceğimizi düşünerek teselli buluyorum.  

Sevgili dostlarımın "bizler için yazacakların sadece bu kadar mı olacaktı" dediklerini duyar gibiyim. Ama onlar haklarındaki gerçek duygularımın yüreğimde yazılı olduğunu bilirler. Benim kalemim ancak bu kadar yazabiliyor. 

Dağ gibi dostlarımı bir daha göremeyeceğim düşüncesine bir türlü alışamadım. Ferhat'ın bürosundaki toplantılarımız eskisi kadar renkli ve sıcak olmayacak artık.

Onların yokluğuna alışmak zor. Artık bizden önce giden dostlarla, bezm-i ezelde tekrar mülaki olacağımızı düşünerek teselli bulmaya çalışacağız. 

Evvel giden ahbaplara selam olsun. 

Veli AKÇAOĞLU
 

   

Artık her gün evimizdesin

Filiz hanım, bugün telefonla konuştuğumuz gibi web sayfanız ve Güven sitemizde, ayrıca çok sevdiği Harbiyeli arkadaşlarının evinde konuk. Arkadaşımı her gün evimde göreceğim için şahsen çok bahtiyarım. Nilgün hanıma, Gürkan ve Filiz Güleç'e soruyorum: bu harika oluşumdan daha güzel bir şey olabilir mi? Bu iletinin size getirdiği mutluluğu yüzlerinizde oluşan sevinci hisseder gibi oluyorum. Arkadaşım Güven'i yazlık evimize bir kaç kez davet etmiştim. Her defasında, Mehmet'ciğim mutlaka geleceğim derdi. Maalesef gelemedi, nasip değilmiş.

Ama şimdi: Evimizin bir ferdi oldu(!). Güven arkadaşım her gün bizde.

Saygılarımla

4 Ocak 2009

Pazar Saat 23.10

Mehmet AYDIN

Sevgili Güven, can dostum, arkadaşım, kardeşim.

 

Bu kez ayrılığımız uzun sürdü, ama gönülden uzak kalmadın. Her an sanki yanımda gibisin. Bazen yalnız yürüyüşlerimde bana arkamdan İdris diye sesleniyorsun. Dönüp bakıyorum, arkama sağıma, soluma...

 

Sonra sanki eskisi gibi yanımda, huzur içinde konuşmadan yürüyor, yürüyoruz...

 

Şimdi sıkıntılarıma, üzüntülerime, neşeme senin gibi ortak olacak dertleşecek, beraber gülecek, ağlayacak arkadaş yok.

 

Seni çok özledim...

 

3 Kasım 2008

İdris ÖZGÜR